Biyolojik Gölet Nedir?
İlk biyolojik gölet kavramı 1980lerin başına Avustralyada Werner Gamerith ile ortaya çıkmıştır. Kendi bahçesine yaptırdığı gölet ile ilk örnek olmuştur. 1990lardan itibaren yayılmaya başlamıştır. Bu fikir doğanın taklit edilmesiyle ortaya çıkmıştır. Doğal yollardan yer altı kaynaklarından sağlanan suyun yine doğal yöntemlerle temizlenerek korunmasına dayanır.
Bu yapılar ekolojik oluşumlardır. Hiçbir kimyasal temizlik maddesi kullanılmaksızın bitkiler ve mikro-organizmalar yoluyla kendi kendini temizlemesi esasına dayanır. Amaç sudaki yosun oranının mikroorganizmalar tarafından azaltılarak su içindeki fosfor dengesini sağlamak sudaki zararlı organik maddeleri ve mikropları yok etmektir. Biyolojik göletlerin doğal göletlerden farkı, tüm oluşum aşamaları insani imkanlar ile yapılıyor olmasıdır.
Biyolojik Gölet Avantajları
- Doğaya zarar verebilecek kimyasal maddelerin kullanmadığı, doğaya uyumlu bir su ekosistemi oluşturması
- Mekanik boşaltma işlemi yapılmadığından su kaybı yaşanmadan gerekli hijyenin sağlanması
- Temiz ve zararsız, yüksek kalitede, hijyenik tatlı su ortamın sağlanması
- Geleneksel havuzlarda olduğu gibi donma sebebiyle kışın boşaltılmadığı için her mevsim görsel etkisini koruyan sürdürülebilir sistemler olması
- Arıtma işlemi organik materyallerle yapıldığından işletme maliyetinin ekonomik olması
- Arazi formuna ve proje tasarımına göre istenilen büyüklükte ve şekilde yapılabilmesi
- Çevreye ve insan sağlığına zararsız olması nedeniyle işletmelerin ve yerel yönetimin işini kolaylaştırması
- Kaskat, şelale, fıskiye gibi suya hareket katacak öğelerle birlikte ve görsel etki oluşturan bitki yada canlı popülasyonu ile ilgi çekici alanlar olması
Biyolojik Göletlerin Tasarım Özellikleri
Bitki dikimi hidroponik yöntem ile sağlanmalıdır. Aksi takdirde bitki toprağı içeriğindeki besin maddeleri yosunlaşmaya neden olacak ve sistemin temizliği güçleşecektir.
Su bitkilerinin tercih edilmediği göletlerde temizlik için biyolojik filtrasyon kurgusuna ihtiyaç duymaktadır. Bu sistem için oluşturulan rejenerasyon alanında organik malzemelerden oluşturulan bir filtrasyon sistemi kurulmaktadır. Bu sistem ile biyofilm tabakası oluşturan yararlı bakteriler tarafından arıtma işlemi yapılmaktadır. Bu bakteriler , bitkilerin sağladığı kadar temiz bir ortam oluştururlar.
Biyolojik göletler iki ayrı bölümden oluşur. Suyun filtre edildiği mineral alan ve filtre bitkilerinin bulunduğu rejenerasyon bölümüdür. Biyolojik havuzlarda ilave olarak yüzülebilen bölüm bulunmaktadır. Geleneksel havuzların yerine geçmeye hazırlanan biyolojik yüzme havuzları insanlığın doğaya dönüşünü yansıtmaktadır.
Tasarım farklılığına göre bitkilerin yanı sıra fıskiyeler, heykeller gibi mimari öğeler ile kurbağa yada balık gibi canlı popülasyon da içerebilir. Çevresinde peyzaj ile uyumlu ağaç çeşitleri su kenarı bitkileri sazlık ahşap köprüler bulunabilir.